İyi olmanın nesi kötü?
Merhaba,
Efektif Altruizm Türkiye’nin bültenini sizlere sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Bültenimize yıllar önce Türkçeye kazandırdığımız bir videoyla, Peter Singer’ın ünlü “Neden ve nasıl efektif altruizm?” konuşmasıyla başlıyoruz. (Dilerseniz alt yazıdan Türkçeyi seçebilirsiniz.)
“İyi olmanın nesi kötü?”
Efektif altruizmin ne olduğunu, nasıl geliştiğini ve neden önemli olduğunu merak ediyorsanız, şöyle sorabiliriz: What’s bad about being good? Saint Andrews Üniversitesi’ne bağlı Centre for Ethics, Philosophy and Public Affairs, efektif altruizmi anlatan güçlü bir giriş yazısı sunuyor.
İş yaşamında geçen 80.000 saat
Yapılan bir hesaplamaya göre, bir kişi yaşamının 80.000 saatini işte geçiriyor. 80.000 saati nasıl dünyaya yararlı olacak şekilde geçirebiliriz? 80,000 Hours adlı kuruluş, tam da bu soruya yanıt vermek için kuruldu.
Bağış yapma hakkındaki bazı iddialar
Aşırı yoksulluğun günlük 1.90 doların altında yaşamak olduğunu biliyor muydunuz? 500 milyondan fazla insan, aşırı yoksul olarak tanımlanıyor. GiveWell adlı değerlendirme kuruluşu, aşırı yoksulların yaşamlarının iyileştirilmesi için bazı yardım kuruluşlarına bağış yapmanın diğer yardım kuruluşlarına göre çok daha efektif olduğunu saptadı. Ancak hem Türkiye’de hem de dünyada ciddi bir bağış kuşkuculuğu var; zaman zaman bağış yapacağımız kurumlardan kuşku duyabiliyor ve bağışımızın yararlı olmayacağı düşüncesine kapılabiliyoruz. İnsanları efektif kuruluşlara bağış yapmaya yönlendirmek için kurulan Giving What We Can ise bağış yapma hakkındaki bazı iddiaların gerçekliğini araştırdı.
Effective Altruism Forum
Efektif altruizmle ilgili güncel konuların tartışılmasına adanan bir forum var: Effective Altruism Forum. Forum, herkesin katkısına açık.
Endüstriyel hayvancılıktaki olumlu ve olumsuz gelişmeler
Her yıl milyarlarca hayvan endüstriyel şartlarda yetiştirilip kesiliyor. Bu hayvanların çoğunluğu tavuk ve balıklardan oluşuyor. Olumsuz eğilimlerin devam etmesine rağmen olumlu yeni dinamikler de güçleniyor. Open Philantrophy Project’in hayvan refahı programının başkanı Lewis Bollard’ın sunumu bu gelişmeleri açıklıyor.
Şirketlerin hayvan refahı girişimlerinin yarattığı etki
Sivil toplum kuruluşlarının baskısı ve temasları sonucunda birçok gıda şirketi hayvan refahı reformları gerçekleştirmek durumunda kaldı. Bu değişim, milyonlarca hayvanın hayatını etkileyecek. Bu alanda çalışan bir sivil toplum kuruluşu olan Humane League’den Vicky Bond sunumunda bu süreci inceliyor.
Temiz et teknolojisi yakın gelecekte gıda sektörünü topyekûn değiştirebilir
Geçtiğimiz yüzyılda hayvanlar ulaşım aracı olarak kullanılmaktaydı; ancak otomobillerin icat edilmesi ile beraber yük hayvanlarının eziyeti büyük oranda ortadan kalktı. Benzer bir süreç, gıda için kullanılan milyarlarca hayvan için gerçekleşebilir. Bitkisel gıdalar veya laboratuvarda yetiştirilen et dokuları kullanılarak hayvanların kesilmesi ile üretilen et ile aynı tada sahip gıdalar geliştirilebilir. Bu soruna teknoloji temelli çözümler getirmeye odaklanan The Good Food Institute’un başkanı Bruce Friedrich sunumunda gıda sektörünün geleceğine dair bazı öngörülerde bulunuyor.
Uzak geleceğin önemi
Uzak gelecekte yaşayacak olan insanlarla, şimdiki zamanda yaşayan insanlar arasında ayrım yapmamızı gerektiren etik bir gerekçe var mı? Efektif altruizm, zamansal önyargımızı bir kenara bırakıp uzak gelecekteki varoluş ve felaket risklerini analiz ediyor ve gelecekte astronomik düzeye ulaşabilecek acıları azaltmanın peşine düşüyor. Bu riskler arasında yeni gelişen teknolojiler, özellikle yapay zekâ ve uzay araştırmaları yer alıyor.
Nüfus etiği ve bir düşünce deneyi
Uzak gelecekte yaşayacak olan ve henüz var olmayan insanların yaşamlarını iyileştirmek mi, yoksa var olan insanların sorunlarını çözmek mi en etkili yol? Open Philanthropy Project’te araştırmacı olarak çalışan Joseph Carlsmith, 2017’deki bir konferansta nüfus etiği alanında bir düşünce deneyi ortaya atıyor. Bu düşünce deneyinin amacı şimdiki zamanda yaşayan insanlara yardım etmek ile uzak gelecekte yaşayacak olan insanların yaşam koşullarını iyileştirmeyi yararlar açısından karşılaştırmak.
Varoluş riskleri ve yeni rekabetsiz yönetişim sistemleri
Uzun dönemli uygarlık tasarımı üzerine çalışan Daniel Schmachtenberger, YouTube’daki Rebel Wisdom kanalına verdiği söyleşide insanlığın karşı karşıya olduğu varoluş ve felaket risklerini ele alırken bu risklere karşı atılabilecek adımları tartışıyor. Schmachtenberger'e göre yok olan biyoçeşitlilik, iklim krizi, teknolojinin üssel gelişiminin yarattığı riskler, bilgi teknolojilerinin yarattığı yanlış bilgi ekolojisi ve onun sebep olduğu kutuplaşma ve bilgi savaşları insanlığı uzak gelecekte uçuruma doğru sürüklüyor. Çözüm önerisi olarak ise bütün insanlığı kapsayan rekabet ilişkilerine dayanmayan, herkesin kazan-kazan ilişkisinde olduğu yeni bir yönetişim sistemi öneriyor.